26 Mart 2010 Cuma

"Kur'an, hayatı ibadet kılmak için indi; fakat insanlar onun tilavetini ibadet edindiler."


"Kur'an, hayatı ibadet kılmak için indi; fakat insanlar onun tilavetini ibadet edindiler."
(Büyük İslam Alimi ve Arifi Fudayl bin İyaz)

Bu çok tatlı ve anlamlı söze hangi kitapta rastladığımı hatırlayamıyorum. Bir kağıda not etmişim sözü, öyle hoşuma gitmiş.
Niye hoşuma gittiğine ve benim aklıma neleri getirdiğine gelince...

Günümüzde Kuran'ın tilaveti (yani Kuran'ın yüzünden usülünce güzel okunması), müslüman olmak için yeterliymiş gibi algılanıyor. Hanımlar, ara sıra toplanıp hep beraber hatim indiriyorlar. Arada bir "onun kırkı", "bunun ilk yaşı", "ötekinin mevliti" derken çağırdıkları hocaya 3-5 sure okutuyorlar, hooop oldu mu sana müslüman.
...Ya da oldu mu acaba?
Topluluk daha dağılmadan, herkes yanındaki ile ufaktan dedikoduya başlıyor bile. Eve gittiler mi de eski tas, eski hamam. Birbirinin kalbini kıranlar, namaz emrini umursamayanlar, faizle malk mülk edinenler, hakka girenler, vs. İslamla alabildiğine tezat hareketler...  

Halbuki okuduğunu anlamak, "anladığınla da amel etmek" gerekmiyor mu iyi bir müslüman olabilmek için? Anlamadığı birşeye gereği gibi inanabilir mi insan?
Tilavet etmeyelim demiyorum. Bilakis edelim. Ama on kere hatim indirirken bir sefer de manasına bakalım. Okuduğumuz on ayetten hiç değilse birini anlayalım, hiç değilse birini "hayatımızda" uygulamaya koyalım.

Yoksa İslamı "okuyup anlayarak" değil, "birilerinin anlattığı kadarıyla" biliriz. Ağaçlara çaput bağlamak gibi pagan kökenli abuk subuk inançları İslamdan zannedecek kadar cahil kalırız. Kadınların İslamda ikinci sınıf sayıldığını birileri televizyonda söyledi diye öyle kabul ederiz. Geceleri tırnak kesilmez der birileri, ondan sonra biz de tırnaklarımızı ancak gündüz kesebileceğimizi zannederiz. Yatırlara para atarız da yatır kalkıp parayı alıp dileğimizi yerine getirir sanarız, yatırın umrunda olmaz. 

Kuran'ı sadece tilavet ederek işin kolayına kaçmayalım lütfen. Tilavet ettiğimiz Kuran'ı anlamaya çalışalım, anladığımızı da yaşamaya... "İslam"ı öğrenip yaşayalım, "İslam diye tanıtılan"ı değil.

1 yorum:

nesrin dedi ki...

Hümeyracim ne kadar anlamli yazmissin.Bundan bir kac yil evvel bir kac bayan bizde toplanmistik.Yasin okundu.Bilenler bölüm bölüm okudular.Benim de icimden söyle demek geldi:Ben de türkcesini okuyayim.Siz dinleyin.
Ama cekinmis söyleyememistim.O günü hatirladikca niye söyleyemedim diye hatirlarim.Kendimle basbasa kaldikca Kuranin mealini okumaya calisirim.Hep beni mutlu eder.Kendimce anladigim kadariyla hayatima yansitmaya calisirim.Sevgiler...

Related Posts with Thumbnails