10 Şubat 2010 Çarşamba

Kurabiye Tabağı

Dün sözlüme bir sürü kurabiye pişirdim (Artık sözlüm değil eşim oldu:)). Gerçi pişirmesem de olurmuş ama pişirmiş bulundum bir kere. Zaten griptim. Akşamına belim ağrıdı. Bir de görüştük görüşemedik derken bir sürü dert (Tabi sözlü iken görüşmek de ayrı dert, o İzmit'te idi, ben Düzce'de idim, ha dedin mi görüşülmüyor). Bir dahaki sefere kazak alıcam. Temiz iş. Bayatlamaz, bozulmaz. Pişer pişmez hediye etmek gerekmiyor. Al kazağı, at dolaba, beklesin günlerce. Sözlün geldiğinde verirsin. Hem daha zahmetsiz. Her sene bir kazak... Bir sürü kazağı olacak inşallah.
Her bir kurabiye çeşidinin tarifleri de işte burada:


Bu da kardeşim Abdullah. Çok seviyorum kendisini. Bazen büyük insanlardan daha anlayışlı oluyor. Çok da merhametlidir.
Bu tabağın tamamını Balpare'nin etkinliğine sevdiceğe özel tariflere eklensin diye yollamak istiyorum. Tüm kalbimle sevdiceğim beğensin diye özene bözene hazırlamıştım bu kurabiyelerin tümünü. Üzerine de kalpli bir rozet bulmuştum tokalarımın yanında. Tabağımı beğensin de onu ne kadar sevdiğimi anlasın diye elimden geleni yapmıştım. Kurabiye yaptım sana dediğimde, uyduruk birşeyler sanmıştı ama tabağı görünce o da beğenmişti.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

offf tabağa bak diyorum başka da birşey demiyorum..emine..

aysenur dedi ki...

Yemek istiyorum! Ama tabaktakileri degil...

Adsız dedi ki...

ellerine sağlık canım böyle harika bir tarif kabul edilmez mi? ne güzel olmuş..ben de düzceliyim..tabağı alıyorum.sevgilerimle..

Osmanlı Oto Lastik dedi ki...

Ne güzel bir kurabiye tabağı..
Ellerinize sağlık..

Related Posts with Thumbnails